Beyin gücüne inanan biriyseniz söylediğimiz kelimelerin hayatımızı iyi veya kötü bir şekilde etkilediğine de katılıyorsunuz demektir. Bilim insanları kelimelerin hayatımızdaki etkilerini araştırmak üzere yaptıkları çalışmaların sonucunda kullandığımız olumsuz kelimelerin subgenual anterior singulat korteks içindeki “örtülü işlemeyi” arttırdığını keşfettiler. Bir diğer değişle olumsuz kelimeler stres ve kaygı uyandıran hormonların harekete geçmesine sebep oluyor.
Öte yandan uzmanlar, “Şans eseri”, “İşler asla yolunda gitmiyor” ve “Ben şanslı biri değilim zaten” gibi ifadelerin düzenli olarak tekrarlandığında düşünme şeklimizi etkilediğini ve hatta beyin yollarına gömülerek iç anlatımız haline geldiğini açıklıyor. Olumsuz söylemler zaman içinde algılarımızı etkileyebildiğinden nörobilimcilerin tavsiye ettiği bilinçli kelime seçimleri ve kaçınılması gereken söylemler ise şu şekilde;
Kendiniz hakkında olumsuz ifadeler kullanmayın
Kendinize olan öz güveniniz, saygınız ve zihinsel sağlığınız açısından “Çirkinim”, “Yeteri kadar başarılı değilim” gibi söylemlerle kendinize yaptığınız sert eleştiriler algılarınızı etkileyerek iyileşmenizi engelleyen bir alışkanlığa dönüşebilir. Öte yandan yeteneklerinizi baltalayan söylemlerden de uzak durun. Uzmanlar kurduğunuz cümlelere “Bu muhtemelen aptalca bir fikir ama…” gibi öz güvensiz kelimelerle başlamak zamanla ruh sağlığınızı ve kendinizi nasıl gördüğünüzü etkileyebileceğinden bu gibi ifadelerden kaçınmanızı tavsiye ediyor.
Abartılı ifadelerden kaçının
“Asla” veya “Her zaman” gibi mutlak ifade içeren abartılı söylemler kullanmayın. Uzmanlar bu tür bir düşüncenin beynin enerji frekansları üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini hatta beynin ve vücudun duygusal ve fiziksel sağlığını etkileyen bir dengesizlik yaratabileceğini açıklıyor. “Asla başaramayacağım” veya “Her zaman işleri berbat ederim” gibi söylemler kendimizi cezalandırmak gibidir. İçimizde her zaman bir şeylerin ters ya da olumsuz olacağı algısı yaratır.
“Ya Olsaydı” veya “Olması Gerekirdi” gibi söylemler kullanmayın
“Ya olsaydı, olmalı, olabilirdi, olurdu” gibi bitmiş bir eylem üzerinde takılı kalmak nasıl hissettiğimizi etkileyebilir. Bu gibi ifadelerle oyalanmak yerine, başınıza gelen deneyimden öğrenimlerinizi alıp hayatınıza devam etmeniz gerekiyor. Uzmanlara göre farklı bir şey söyleyebileceğimizi veya farklı bir şey yapabileceğimizi fark ettiğimizde pişmanlık duyarız. Bu sebepten bu duyguları kabul etmeli, işlemeli ve sonra bu kelimelerin yol açabileceği derin düşünme döngüsünden kaçınarak nasıl ilerleyeceğimizi bulmaya çalışmamız çok önemli.
Birinin Deneyimini Geçersiz Kılan İfadeler
Kendimiz hakkında söylediklerimize ek olarak başkalarına ne söylediğimize dikkat etmemiz de bir o kadar önemli. Bilim insanları sözlerimizin başkalarının sağlığını olumsuz ve fiziksel olarak etkileyen stres hormonları seviyesini değiştirecek kadar güçlü olduğunu söylüyor. Bu nedenle “sadece bir şaka” veya “aşırı tepki veriyorsun” gibi ifadelerden kaçının.
Kullanabileceğiniz ifadeler ise şu şekilde;
İç monoloğunuzu olumlu yönde etkilemek için sıklıkla kullandığınız olumsuz ifadelerin size nasıl hissettirdiğini not ederek başlayabilirsiniz. Güne olumlu ifadeler ve minnettarlıkla başlamanız benlik algınızı genişletecektir. Sık sık düşündüğünüz veya yüksek sesle dile getirdiğiniz olumsuz ifadeleri farkına vardığınızda bunları olumlama yaparak ya da aksini ifade eden mantra’lar kullanarak değiştirebilirsiniz.Örneğin, “Hata yaptım” yerine “Bir hata yaptım ve bazen böyle şeyler oluyor ama bundan ders çıkarabiliyorum” demeyi deneyin.