Wellness’a ilgi duyanların yakından takip ettiği, bu yola girmek isteyenlerin merak ettiği ve son dönemlerde oldukça popüler olan Ayurvedik yaşam metodunu bir de sizden dinleyelim isterim. Nedir Ayurveda?
Ayurveda, 5000 yıllık bir yaşam rehberi diyebilirim. Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği üç tıp sisteminden (Modern Tıp, Çin Tıbbı, Ayurveda) bir tanesi. Beslenmeden egzersize, müzikten, renklere size neyin iyi hissettireceği hakkında yol gösteren bir harita da diyebiliriz. Dikte etmek yok, yasaklar yok. Sorumluluğun sizde olduğu, kararları sizin verdiğiniz yumuşacık bir felsefe.
Ayurveda’ya göre evren ve dolayısıyla biz 5 tane elementten oluşuyoruz: boşluk, su, hava, ateş ve toprak. Bu 5 elementin vücudumuzdaki oranı da dosha’mızı belirliyor. Dosha terimini “mizaç” olarak tercüme edebiliriz. 3 temel mizaç var; VATA, PITTA, KAPHA. Önce basit bir testle mizacınızı öğreniyorsunuz; tek mizacınız olabilir, iki mizacınız olabilir, nadiren üçüne de sahip olabilirsiniz. Mizacınıza göre kendinizi daha iyi tanıyor ve kendinize bakmayı öğreniyorsunuz. Asıl amaç; vücutta enflamasyon oluşmasını (yani hastalanmayı) önlemek ve ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak dengede kalabilmek.
Sizin Ayurvedik yaşam yolculuğunuz nasıl başladı?
Babam başta olmak üzere ailemde çok sayıda doktor olduğu için sağlık ve beslenme konularına hep ilgiliydim. Besinleri sadece lezzet amaçlı değil, ilaç olarak da kullanmak gitgide ilgimi daha çok çeken bir konu oldu.
Bir konuda kendimi geliştirmek için kitap okumayı çok severim. Seneler önce bir gün internetten kitap alışverişi yaparken websitesi bana Ayurveda üzerine bir kitap önerdi. İlgimi çekti ve aldım. Okurken çok etkilendim, uygulamaya başlayınca etkili buldum ve daha da derinleşmek için Deepak Chopra’nın kurucusu olduğu Chopra Center’dan eğitimini aldım.
Hangi tip dosha olduğumuzu nasıl bulabiliriz?
Bununla ilgili internette birçok test var. Zaten dosha’lar üzerine bilgi okumaya başlarken bile aşağı yukarı aklınızda bir fikir oluşuyor; diyorsunuz ki benim mizacım bu. Chopra Center’ın web sitesini tavsiye edebilirim.
Siz hangi dosha’sınız? Özellikleri neler?
Ben Vata ağırlıklı Vata- Pitta’yım. Vata’yı, gökyüzünde uçan bir uçak olarak düşünebilirsiniz. Çok hızlı, yaratıcı, hızlı düşünen, konuşan, çabuk öğrenen, kolay adapte olan, hareketi seven, ince yapılı insanlardır. Dengede değillerse kaygılı olabilirler, uykusuzluk çekebilirler. Eklemlerde problem, çok üşüme, kuru cilt, yavaş sindirim, yerinde durmakta zorlanma gibi problemler yaşayabilirler. Ben dosha’mı bildiğim için, bu problemleri yaşadığımda artık kendime dönüp diyebiliyorum ki, “Tamam İdil, semptomlar başladı, demek dengeler şaştı. Haydi gel biraz dikkat edelim ve toparlayalım.”
Her bir dosha’ya özel beslenme metotu bulunuyor sanırım. Nedir Ayurvedik beslenme? Neden bu kadar önemli?
Her mizacın farklı yatkınlıkları oluyor; mesela Pitta’yı ateşin üzerinde kaynayan içi su dolu bir kazan olarak düşünebilirsiniz. Bu sıcaklık iyi çalışan bir sindirim, doğuştan bir lider gibi ortaya çıkabilirken, dengede olmadığı zaman, reflü, akne, kontrolsüz öfke olarak da ortaya çıkabiliyor. O sebeple böyle zamanlarda vücudu soğutan yemekler yemeleri ya da aktiviteler yapmaları önemli. Mesela kayak ya da yüzme Pitta’lara çok iyi gelir ve içgüdüsel olarak çok severler. Çünkü onların ateşini dengeler. Nasıl ki yaz aylarında doğa bize denge için karpuz, salatalık gibi soğutucu besinler veriyor; biz de doğayı taklit ediyor ve bizde olanın tersiyle kendimizi dengelemeyi öğreniyoruz.
Bir Pitta dosha, Vata dosha’nın beslenme rutinini uygularsa sonuçları neler olabilir? Diğer beslenme biçimleri bir nevi yasaklı mı sayılır?
Hayır, Ayurveda yasaklı bir felsefe değil. O an nasıl hissediyorsunuz ve o hissi nasıl dengeleyebilirsiniz? Aslında bunu fark etmenizi sağlayan bir rehber olarak düşünebilirsiniz.
Eğer siz dengede olan bir pitta iseniz; vata’ya iyi gelen çorba, kök sebzeler, zencefil gibi vücudu ısıtan şeyler yiyebilirsiniz. Ya da kapha’ya iyi gelen, HIIT gibi hızlı sporlar yapabilirsiniz. Zaten çoğu insanın 2 dosha’sı olduğu için tamamen böyle beslenmek çok kısıtlayıcı olabilir. Ayurveda yumuşak bir rehber.
Burada dikkat etmek gereken dengede olmadığınız zamanlar. O anları yakalamanızı sağlıyor ve o anlarda tekrar dengeye dönmek için yapabilecekleriniz konusunda sizi bilgilendiriyor.
Oldukça lezzetli tarifler ortaya çıkarıyorsunuz. 3 farklı Ayurvedik beslenme metotuna uyan lezzetli tarif önerilerinizi bizimle paylaşabilir misiniz? Mesela dosha’lar kahvaltıda lezzetli ve doyurucu olabilecek hangi tarifleri tercih etmeli?
Ayurveda Hindistan’dan yola çıktığı için Ayurvedik tarifler deyince hep Hint yemekleri akla geliyor. Halbuki bu bir rehber ve biz bu öğretiyi kendi konumumuzda, kendi yemeklerimiz ile uygulayabiliriz. Bizim özelikle zeytinyağlı yemeklerimiz, çorbalarımız, otlu mezelerimiz Ayurvedik beslenmeye çok uygun tariflerdir. Aynı zamanda bizim ayranımızın karşılığı Ayurveda’da “lassi”dir ki sindirim için çok tavsiye edilir.
Mesela kuru fasulye ve pilav bizim kültürümüzde çok yaygındır. Ayurveda’da bunun karşılığı “Kitchari” yani maş fasulyeli pilavdır. Fasulye ve pirincin içindeki aminoasitler buluşunca vücutta protein oluşumunu destekler.
Ayurveda’nın en meşhur tariflerinden sindirim çayı tarifi paylaşabilirim. Bence hepimizin çok işine yarar. 1 kaşık kişniş tohumu, 1 kaşık kimyon tohumu, 1 kaşık rezene tohumunu sıcak suda demleyebilirsiniz. Kahvaltıda ya da gün boyu içebilirsiniz.
Bir de Ayurveda hekimlerinin de altını çizerek söylediği ve hepimizin çok kolay yapabileceği bir ritüel; güne büyük bir bardak ılık su ile başlamak.
Ayurvedik beslenmede öne çıkan besinler nelerdir? Bunların içinde sizin dosha’nızın haricinde favori besinleriniz hangileri?
Ayurveda’da baharatların çok büyük bir önemi var, çünkü baharatlar hem toksin atmamıza yardımcı olur hem de sindirimi ateşler. Aynı zamanda farklı tat alma noktalarına dokunduğu için yemekten daha çok tatmin almamıza yardımcı olur. Benim en sevdiğim baharatlardan biri tarçın ve tariflerimde de gördüğünüz üzere tarçını mümkün olan her reçetede ve çok sık kullanıyorum.
Bunun dışında “ghee” yani sade yağ çok kullanılır. Bağırsaklara iyi geldiği, yumuşattığı aynı zamanda bağışıklığı desteklediği söylenilir. Ben de kullanıyorum ve çok seviyorum.
Bir de taze zencefili eklemeliyim. Ben Vata olduğum için çok üşüyebiliyorum ve öyle zamanlarda zencefil çayı bana çok yardım ediyor. Eğer dağdaysam, badem yağına zencefil yağı karıştırıp vücuduma sürüyorum ve daha az üşüyorum.
Bunun dışında organik, lokal ve mevsiminde sebze-meyve, doğal malzemelerle hazırlanmış ve taze pişmiş yemeklerin hepsi Ayurvedik’tir.
Ayurvedik beslenme rutinimizi oturtabilirsek eğer, bizi nasıl bir yaşam bekliyor?
Sizi dengeli, yasakların olmadığı; kendinizi hem bedenen hem ruhen hem de zihinsel olarak daha rahat hissettiğiniz bir hayat bekliyor. Ayurveda’da “Ya hep ya hiç!” gibi bir mantık veya “Bunu asla yememelisin!” gibi bir dayatma ve dikte yok. Hoşgörü, sevgi, denge var.
Ayurveda’yı şöyle tanımlıyorum; nasıl ki bir çocuk uyuyakaldığı zaman annesi usulca üzerine bir battaniye örter, siz bu battaniyeyi kendi üstünüze örtüyorsunuz. Kendinizi tanıyıp aslında tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz.
Sahiplenici, kucaklayıcı, yumuşacık bir hissi var Ayurveda’nın. Bu yumuşaklık sürdürülebilir olmasını sağlıyor, zorlanmadan uygulayabiliyorsunuz.
Malum mevsim geçişine az kaldı. Doğanın uyanışının habercisi ilkbaharda dosha’lara göre Ayurvedik detoks rehberimiz nasıl olmalı?
Şu an artık Kapha mevsimindeyiz. Kapha’yı da kilden yapılan ağır bir heykel olarak düşünebilirsiniz. Biraz daha yavaşladığımız, biraz yorgun hissedebildiğimiz zamanlara denk geliyor. Bahar yorgunluğu dediğimiz de aslında tam bu.
Dengelemek için kardiyo ağırlıklı spor yapabiliriz. Pişmiş hafif sebze yemekleri, kinoa gibi nispeten hafif tahıllar ve biraz daha ufak porsiyonlar çok uygun olacaktır. Canlı renkler giymek de iyi bir fikir.
Ayurveda
ayurvedik beslenme
Ayurvedik yaşam