Sağlığını, esenliğini durmaksızın pekiştirmek isteyen wellness müdavimlerindenseniz, Sofia Richie Grainge’in güneşli bir mart sabahı, elinde kırmızı-beyaz renkte buzlu bir içecekle verdiği pozu görmüş olmanız olası. Yirmi beş yaşındaki model ve influencer, Amerika’nın lüks market zinciri Erewon ile işbirliğinden çıkan Sweet Cherry smoothie’yi böyle tanıtmış; ananas, avokado ve kiraz gibi meyvelerin yanı sıra magnezyum ve kolostrum (ağız sütü) tozuyla formüle edilen içecekle, yeni bir wellness trendinin tohumlarını ekmişti. O günden bugüne hızla yayıldı kolostrum. TikTok, bağışıklık sistemini güçlendirdiği söylenen takviyenin çeşitli türleriyle, sürdürülebilir kolostrum üreten Arma, Miracle Moo gibi markalarla dolup taştı. Derken, Olivia Rodrigo, Hailey Bieber, Gisele Bündchen ve Kendall Jenner da kervana katılıp, kendi tarifleriyle paylaşımlar yapınca, Google’daki kolostrum aramaları yüzde 70 oranında arttı.
Fotoğraf: @sofiarichiegrainge
Rüyalar Ülkesi, yani La La Land’den yükselmiş olsa da gerçeklik payı yüksek bir trend; uzmanlara göre bağışıklık sistemine ve dahası, bağırsak sağlığına katkısı büyük bir içerik bu. Zira, kolostrum, insanlar ve diğer memelilerin doğumdan hemen sonraki iki ila beş gün içerisinde ürettiği ilk süte tekabül ediyor. Dolayısıyla, yeni doğanların sağlığı ve bağışıklık sisteminin gelişimi için gerekli yüksek konsantrasyonda besin ve antikorlar barındırıyor. Erken doğan bebek ve buzağıların beslenmesinde de kullanılan yoğun kıvamda, sarı renkte gelen sütün içeriğinde, A, C, E ve B dahil çeşitli vitaminlerin yanı sıra protein, yağ ve magnezyum zengini beyaz kan hücreleri de var üstelik.
“Kolostrumun faydalarından biri bağırsak bariyerini stabilize etmesi ve güçlendirmesi” diyor Amerikalı doktor Michael Roizen. New York Times’ın en çok satanlar listesinde yer alan ödüllü yazar, dahiliye ve anestezi doktoru, pandemi döneminde National Library of Medicine adlı medikal yayına verdiği röportajda şöyle devam ediyor sözlerine: “Geçirgen bağırsak sendromu, örneğin, genellikle gıdalardan veya steroid içermeyen anti-enflamatuar etkili ilaçlardan kaynaklanır. Kolostrum kullananların yüzde 80’inden fazlasının geçirgen bağırsak semptomlarından kurtulduğunu görüyoruz.” Kıdemli doktor, profesyonel atletlerin düzenli olarak kolostrum kullanmasını da buna bağlıyor. “Sıkı antrenman yaptığınızda bağırsak bariyerini kırmanız olasıdır ki, bu genellikle maratonlardan sonra meydana gelir; sonuç olarak enfeksiyon riskiniz artar. Geçirgen bağırsağın en güçlü tedavilerinden veya önlemlerinden biri, bağışıklık sistemini koruyan kolostrumdur aslında. İçeriğindeki immünglobulinler [yabancı maddelerle savaşan Y şekilli proteinler, yani antikorlar] sayesinde bakterilerin bağırsaktan içeri girmesini önlemeye yardımcı olur. Dahası, tipik olarak yorucu egzersizlerden sonra düşen bağışıklık fonksiyonunu güçlendirir; virüs ve bakterilerin bağırsak bariyerini aşma ve hastalığa neden olma yetisini azaltır.”
Güzellik evreninde kolostrumun sağlığa ve henüz bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da dolaylı yoldan cilde faydalarını öve öve bitiremeyenler de var. Bakınız, Donna Bartoli. Londra merkezli cilt bakım uzmanı, pastörize edilmemiş, çiğ süt satan bir çiftçinin çocuklarının egzamasını kolostrumla tedavi ettiğini öğrendiği anda takviyeyi bizzat denemeye karar vermiş. Instagram paylaşımlarına bakılırsa, kolostrumun hem cilde hem de genel sağlığa katkılarına ikna olmuş: “Bağırsak sağlığı için ilk etapta prebiyotiklere, kefire, yeşil yapraklı sebzelere veya fermente gıdalara yönelirsiniz. Ancak size kolostrumun çok yönlü olduğunu ve tüm bunların ötesinde bağırsak sağlığını destekleyen çeşitli mekanizmalar sunduğunu söylesem, ne dersiniz? Kolostrum, her şeyden önce iyi bağırsak bakterilerinin büyümesine yardımcı olmak için prebiyotik ve probiyotiklere sahip. İkincisi, karbonhidrat, protein ve yağların parçalanmasına yardımcı olan enzimlerle sindirimi kolaylaştırıyor. Üçüncüsü, anti-enflamatuar olduğundan bağırsaklardaki enflamasyonu azaltmaya yardımcı oluyor; IBS [irritabl bağırsak sendromu] + IBD [inflamatuar bağırsak hastalığı] gibi sindirim bozukluklarına yardımcı olabiliyor. Sonuncu faydası ise benim favorim. Bağışıklık sistemimizin büyük bir kısmı bağırsak lenf dokusunda bulunur. Kolostrum bunu destekleyen ve enfeksiyonlara karşı savunma sağlayan bağışıklık güçlendirici bileşikler içeriyor. Üstelik tüm bunlar sadece bağırsak sağlığına faydaları; çok daha fazlası var.”
Her takviyede olduğu gibi kolostrumu da kullanmadan evvel mutlaka doktorunuza danışın. Hangi formunu kullanacağınıza gelince, Dr. Roizen’e göre hap formunda gelen, yani gerçeğine nazaran “çok daha az yağ içeren” sığır kolostrumunun dahi yağdan arındırılmış bileşenleri, bağırsak bariyerini ve bağışıklık sistemini güçlendirmekte hayli etkili. Hap almayı sevmeyenler için toz formda gelen kolostrumlarla leziz tarifler hazırlamanız da mümkün. Sosyal medyanın popüler tarifi zerdeçallı latte için örneğin, bir su bardağı inek, badem veya hindistancevizi sütünü tencerede orta ateşte ısıttıktan sonra üzerine yarım çay kaşığı zerdeçal, çeyrek çay kaşığı tarçın ve bir tutam karabiber ekip, iyice karışana kadar çırpın. Süt mis gibi bir aroma yaymaya başladığında ocaktan alın. Tercihinize göre bal veya tatlandırıcı ekleyebileceğiniz karışıma, bir yandan bir yemek kaşığı kolostrum tozu eklerken bir yandan da topaklanmayı önlemek için durmaksızın çırpın. Zerdeçallı latte’niz altın rengini aldığında fincana alın ve tadını çıkarın.
Smoothie Bowl, kolostrumu zahmetsizce beslenmenize dahil edebileceğiniz bir diğer tarif. Yabanmersini, çilek ve ahudududan oluşan bir bardak dolusu kırmızı meyve, bir adet olgun muz ve yarım bardak süzme yoğurdu blender’da karıştırın. Karışımı tercihinize göre bir yemek kaşığı bal veya akçaağaç şurubuyla tatlandırdıktan sonra iki yemek kaşığı kolostrum tozu ekleyip tekrar karıştırın. Smoothie’yi bir kaseye alıp granola, fındık ve renkli meyvelerle süsleyin. Bon appetit!
kolostrum sütü