Yenilikçi teknolojileriyle, sonuçlarıyla öne çıkan ve herhangi bir iyileşme dönemi gerektirmeyen birçok uygulama arasından seçmekte zorlanıyorsanız, Güray Akar’a kulak verin: “Onda Pro, Tanit, Hera Diatherm, Accent Prime ve Scizer… Hepsi uzun vadeli klinik çalışmalar sonucunda etkinliği kanıtlanmış cihazlar. Her birinin farklı özellikleri var tabii ancak gözle görülür ve etkili sonuçlar almak, kişiye uygun kombinler, doğru tedavi protokolleri belirlemekten geçiyor.”
Adını duymuş olmanız olası. Zira, güzelliğe kişiselleştirilmiş yaklaşımıyla tanınan, anti-aging kulvarında 25 yılı aşkın deneyime sahip bir isim, Güray Akar. Marmara Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden mezun olduktan sonra izokinetik ve kinesiyoloji üzerine çalışmalar yapmış. Ardından vizyonunu geliştirmek, uluslararası deneyimler edinmek üzere soluğu Zürih Üniversitesi Hastanesi’nde almış. Bir süre burada araştırmalarına devam ettikten sonra 90’lı yılların başında Türkiye’ye dönen girişimci, anti-aging kulvarında edindiği tüm birikimini ve kıdemi İstanbul’da kurduğu vücut şekillendirme, medikal estetik, estetik cerrahi ve sağlıklı beslenme dallarında hizmet veren kendi kliniğinde faaliyete geçirmiş.
Selülit, incelme veya sıkılaşma…. Hedef her ne olursa olsun, cihaz tercihini, tıpkı kendi özgeçmişi gibi uzun soluklu araştırmalar sonucunda geliştirilmiş, sertifikalı teknolojilerden yana yapıyor Akar. Dahası, bizzat kendi üzerinde denemeden, cihazın geliştirilmesine katkıda bulunan doktorlarla bire bir görüşmeden hiçbir cihaza kliniğinde yer vermiyor.
Onda Pro, tam da böyle, başarılı girişimcinin bizzat test edip onayladığı cihazlardan biri. “Medikal mikrodalga teknolojisinin estetik alanında kullanıldığı özel bir cihaz bu” diye giriyor söze. “Coolwaves adı verilen patentli medikal mikrodalgalar sayesinde, cilt altındaki yağ hücrelerine ve selülite selektif olarak odaklanabiliyor.” Cihazın alametifarikası ise tek hamlede hem yağ yakmayı hem selülitleri gidermeyi hem de doku gevşeklik ve sarkıklıklarını toparlamayı hedeflemesi. Üstelik, çene altındaki gevşek gıdı dokusundan karın bölgesine her bölgede rahatlıkla uygulanabiliyor. Peki ya sonuçlar? “Gerekli durumlarda üç hafta arayla toplamda üç seans önerdiğimiz bir teknoloji olsa da tek seansta dahi çok güzel sonuçlar alıyoruz” diyor Akar ve ekliyor: “Aldığımız verim öyle net ve hızlı ki, neredeyse her danışanımız tatile çıkmadan hemen önce Onda Pro yaptırıp seyahate gitmeyi alışkanlık haline getirmiş durumda.”
Başka alternatifler de mevcut. Hera Diatherm, örneğin, dört farklı tip radyofrekansı birleştiren, tamamen doku rejenerasyonu için tasarlanmış yeni nesil bir radyofrekans sistemi. “Kolajen ve elastin üretimine yardımcı olan fibroblastları aktive etmekle kalmıyor; doku ve hücrelere oksijen soluyarak doku rejenerasyonu sağlıyor. Bir yandan da hücre metabolizmasını ve kan dolaşımını artırarak kolajen üretimini teşvik ediyor. Bu sayede hem deriyi toparlıyor hem de selülitlere veda etmemize yardımcı oluyor.”
Selülit görünümünü hafifletmenin yanı sıra metabolizmayı da hızlandırmak ve toksinlerden arınmaksa önceliğiniz, patentli mikro akım teknolojisi Tanit size göre olabilir. Hem metabolizmayı uyarmak hem de yağ hücrelerinde birikmiş toksinleri gidermek üzere geliştirilen cihaz, özel başlıkları sayesinde birçok görevi aynı anda üstleniyor: “Yağ hücrelerini parçalamak, kolajen, elastin ve hiyalüronik asit üretimini artırarak cilt gevşekliğini gidermek, vücudu ödemden arındırmak ve oluşumunu engellemek, selülit görüntüsünü gidermek ve vücudu şekillendirmek.” Selülitten öte, başlıca hedef bölgesel incelme, sıkılaşma ve beden küçültmekse eğer, “Tercihimiz Scizer olur” diyor Akar. “Zira, yüz germe kulvarında da oldukça popüler fokuslu ultrason sisteminin vücut şekillendirme için geliştirilmiş özel bir versiyonu bu. En önemli özelliği, doğrudan yağ hücrelerine etki ederek ve kontrollü yüksek ısı kullanarak yağ hücrelerini anında parçalayabilmesi. Bu sayede yağ tabakasını anında ve gözle görülür bir şekilde azaltabiliyor ve ciltte sıkılaşma sağlayabiliyor.”
Kişiselleştirilmiş tedaviler önceliği ancak Akar’ın genel olarak danışanlarına tavsiye ettiği belli başlı, sağlık odaklı tedaviler de var. Örneğin, kas gelişim sistemlerini destekleyen Tesla Former. “Güçlü kaslara sahip olmak genel sağlığımız için çok önemli. Üstelik kas gelişim sistemleri selülit tedavilerinin de kalori yakımının, yani fazlalıklardan kurtulmanın da en büyük destekçisi. Dolayısıyla, yağ-kas oranını dengelemek üzere başvurduğum Fonksiyonel Manyetik Stimülasyon (FMS) dediğimiz bu teknolojiyi mümkün olduğunca tüm uygulamalarımızla birleştirmeye önem veriyorum. Sonuçlara gelince, gözle görülür, net bir değişim için bana dört hafta vermeniz yeterli!”
Teknolojiler üstün; sonuçlar heyecan verici olsa da herhangi bir işlem yaptırmadan önce uygulama nezdinde klinikten kliniğe, doktordan doktora değişebilen, artan veya azalan riskleri göz ardı etmemek gerek. Akar, söz konusu tedavi her ne olursa olsun, klinik ve doktor seçimimizde daima dikkat etmemiz gereken unsurları şöyle özetliyor: “Ne yazık ki, piyasada birçok kopya cihaz bulunuyor. Bunun yanı sıra, ucuz fiyatlardan, kampanyalardan, garantili incelme oranlarından, garantili yağ kayıplarından bahsediliyor; aslı olmayan vaatler veriliyor. İnsanlar, yine ne yazık ki bunlara kapılıp yanlış uygulamaları tercih edebiliyor; kimi zaman sosyal medya, bazen de arkadaş kurbanı olabiliyor. Danışanlarıma hep şeffaflıkla söylerim. Sonuçlar doğal olarak kişiden kişiye farklılık gösterecektir. 38 beden olup karnında yağlanma problemi olan bir kişi ile 46 beden bir kişinin seans sonu incelmesi katiyen aynı olamaz. Bu tür vaatlere inanmayın. Sosyal medya ve çeşitli platformlardan edindiğiniz bilgilere körü körüne güvenmeyin, ucuz seçeneklerin ardında yatan potansiyel riskleri göz ardı etmeyin. Fiyat değil, kalite araştırması yapın. Ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinerek sağlığınızı odağa alan tercihler yapmaya özen gösterin.”
selülit karşıtı
sıkılaşma
