Parfüm ve Moda Evi Jean Paul Gaultier, bir klasik olan ilk kokusun lansmanından 30 yıl sonra mirasının özüne sahip çıkararak dişiliğin yeni halini öven bir koku yaratıyor. Çoğul, duyusal, özgür, şık, korkusuz ve cüretkar… İşte ilahi bir dişinin doğuşu…
Yarının Havvaları, bugünün Madonnaları, gelenekçi divalar ve çağdaş kraliçeler… Jean Paul Gaultier’nin tutkusu 1976’dan beri kadınları giydiriyor ve eşsizliklerini çeşitlilikle övüyor. Peki, kim bu Gaultier kadınları? Kadınların hepsi! Kendi kuralları kendi koyan ve hayat hikayelerini kendileri yazan kadınlar…Devrimci, güçlü ve daha da iyisi, gururla ve özgürce kendi olabilen korkusuz kadınlar!
Dişiliğin her yönünü yücelten, farklı olmanın getirdiği zenginliği kucaklayan Gaultier Divine kalıplaşmış cinsiyet klişelerinden kadınları özgürleştiriyor ve eşsizliklerini kutluyor. Seksi, asi, insan, ilahi; bu canlı tanrıçalar eşsizliği ve başkalığı bir araya getiriyor.
Divine Eau de Parfum’ün tene temas ettiği andaki etkisi tuzlu bir öpücük gibi adeta. Deniz esintileriyle işlenmiş çiçeksi ve tatlı bu vegan koku Quentin Bisch tarafından yaratıldı. Çiçeksi ve gurme akorların arasındaki akışkan ve duyusal çekim tuzlu bir titreşimle kesişiyor. Öte yandan alt notalarda zambak ve merenque ise tatlılık katıyor.
Gaultier Divine, markanın ikonik korsesinden ilham alan bir kapak tasarımına sahip. Markanın DNA’sına övgü niteliğinde olan tasarım ilhamını parlayan güneşten alırken güçlü kadınlara atıfta bulunuyor. Yeniden doldurulabilir şişesine kült metalik kapak eşlik ediyor.
Gaultier Divine Eau de Parfum