“Epey yoğun bir tempom var. Programlı olmaya takıntılıyım diyebilirim. Her şeyi planlıyor, dakikasıyla defterime not ediyorum: Succession izle, duş al, hazırlan… Benim için hem çalışıp hem kendime vakit ayırabilmenin yolu her şeyi planlamaktan geçiyor. Kontrolde olmayı seviyorum. Aynı şekilde ideallerim, düşüncelerim, şarkı sözlerim hatta rüyalarım da defterime yazdıklarım arasında. Bir şeyleri kağıda dökmek, manifest etmek benim için çok önemli. Yazdığınız zaman, bilinçaltınız hedeflediğiniz şey için çabalamaya başlıyor. Aslında hiçbir şey hayalini kurmak için fazla büyük değil.”
“Güne sabah yedide sporla başlıyorum. Eğer yeterince zamanım yoksa 15 dakikalık bir HIIT antrenmanı yapıyorum. Ancak her gün yoga yapmak benim için önemli. Yogayla ilgili en sevdiğim şey ayaklarımın yere basmasını sağlaması ve bedenen bana iyi gelmesi. Hele sahnede ne kadar dans ettiğim düşünülürse, yogadaki esnemeler çok işime yarıyor. Yoganın iyi etkilerini tüm gün üzerimde hissedebiliyorum. Yogadan zihinsel anlamda da faydalanıyorum; derin nefesler almak zihnimi yatıştırıyor ve sakinleşiyorum.”
“Cilt bakım rutinim çok basit aslında: Gece yatmadan Bioderma’nın temizleyicisiyle makyajımı çıkarıyor, A vitaminli serum ve nemlendirici uyguluyorum. Sabahlarıysa B vitaminli bir serum ve yine nemlendirici kullanıyorum. Güneş koruyucu, eskiden bu kadar düzenli uygulamadığım, cildime daha çok özen gösterdiğim şimdilerdeyse asla atlamadığım bir ürün. Ama benim için en önemlisi nem; çünkü özellikle çok seyahat ettiğim dönemlerde uçuşlar nedeniyle cildim kuruyor. Koşturmaca içinde Caudalie Beauty Elixir Face Mist hızlıca ışıldamak için vazgeçilmezim. Dudaklarımdaki ölü derilerden kurtulmak için diş fırçamı scrub gibi kullanıyorum. Cildimi ara sıra rahatlatmak için gündelik yaşamda çok gerekmediği sürece makyaj yapmıyorum. Mecbur kaldığım durumlarda da en fazla 15 dakikamı alıyor: Fondöten ya da kapatıcı, rimel, far ve bronzer; çıkmaya hazırım.”
“Turnedeyken alkollü içecekler ve acı soslardan uzak duruyorum. Acı sos reflüyü tetikleyebileceğinden ses tellerime zarar gelmemesi için tüketmiyorum. Tempom yoğunlaştığında bedenimin güçlü ve sağlıklı olması önemli; işin aslı dayanıklılık moduna geçmekte. Sonrasında rahatım, çünkü zaten bedenim belli bir seviyeye gelmiş oluyor. Beslenme uzmanlarım protein almamı önemsiyor. Kahvaltıda yumurta ve meyve yiyor, ekmek tüketmiyorum. Genelde öğünlerim et ve sebzelerden oluşuyor. Kardiyo antrenmanlarından sonra muz ve kaju fıstığı yemeyi seviyorum. Kendi kendime hazırlamayı en sevdiğim yemekse bir kasede somon, esmer pirinç, baharatlı mayonez, teriyaki ve çörekotunu buluşturmak.”
“Kendimi hep sevdiklerimin ve ailemin hizmetindeyim diye tanımlarım. Bu yüzden Service 95’ı ve kitap kulübümü kurdum. Bu haftalık haber bülteninde hikayeler, kültürel deneyimler, moda, sanat, politika, global sorunlar gibi pek çok şeyi konuşuyoruz. Çok iyi bir okurum. Öğrendiğim, gördüğüm şeyleri paylaşmayı seviyorum. Service 95 insanların daha farklı okuma tavsiyeleri alabileceği, çok konuşulmayan konuları konuşabilecekleri bir platform olduğu için çok mutluyum. Bu sıralar Malorie Blackman’dan Noughts & Crosses okuyorum.”