Uzmanlara göre günlük cilt bakım rutininin ilk adımı C vitamini kullanımıdır. Ancak dermatolog Ana Santamarina, bazı C vitamini formüllerinin diğerlerinden daha uzun süre dayanması nedeniyle uygulama esnasında daha dikkatli olmanız gerektiğini savunuyor: “Saf C vitamini ciltte bir rezervuar oluşturur ve 3-4 güne kadar birikebilir, bu nedenle C vitamini belirli özellikler taşıdığı sürece günlük kullanımına gerek kalmaz.”
Santamarina’nın da belirttiği gibi, bu tüm formülasyonlar için geçerli değil: pH değeri 3,5 veya daha düşük olan yüzde 10 ila 15 askorbik asit içeren bir ürün olmalıdır: “Bu şekilde dokularda dört güne kadar birikebilir, bu da haftada üç veya dört kez kullanılabileceği anlamına gelir.” Aslında, Dr. Sheldon R. Pinnell tarafından yürütülen Topical L-Ascorbic Acid: Percutaneous Absorption Studies çalışması, pH değeri 3.2 ile formüle edilen %15’lik bir askorbik asidin ciltte yaklaşık dört gün rezerve edildiğini buldu.
Uzmanlar yüzde 8’in üzerinde yaklaşık yüzde 12 civarında olan bir serum öneriyor ancak Santamarina, pH değerlerinin de hesaba katılması gerektiğinin altını çiziyor: “Cilt yüzeyindeki yoğunlaşma her zaman önemli olmayabilir. Hatta az ya da çok aktif bileşeni biyolojik olarak kullanılabilir ve etkili kılan şey de değildir. pH ve güneş koruması gibi faktörlerin bir kombinasyonudur. Saf C vitamininin ana dezavantajı değişkenliğidir. Bu değişkenlik alkali bir pH ile hava veya ışığın teması halinde ortaya çıkabilir.
3.5 veya daha düşük pH değerinde yüzde 10 ila 15 askorbik asit ile formüle edilmiş C Vitaminli bir ampul veya serum seçerseniz, cildi korumaya yardımcı olmak için bu aktif maddeyi diğerleriyle birlikte kullanabilirsiniz. C vitamininin kullanılmadığı günler için ise alternatif bir seçenek olarak niyasinamid kullanabilirsiniz. Santamarina, “Niyasinamid bir antioksidandır ve aynı zamanda cilt tonunu da iyileştirir” diyor. Bunlara ek olarak tüm cilt tipleri için iltihap önleyici ideal bir seçenektir.
Popüler bir bileşen olmasına rağmen, gerçek şu ki, C vitamini herkes için kullanışlı değildir. Benzer şekilde yardımcı olabilecek başka antioksidan formüller de vardır. Santamarina, “C vitamini popülerliğini hak ediyor olsa da onun da işe yaramadığı insanlarla tanıştım ve hala kullanmakta ısrar ediyorlar. Elbette farklı formüller deneyebilirsiniz, ancak onlara da her zaman söylediğim gibi, ‘Belki bu aktif bileşenler size göre değildir ve cildinize daha uygun başka bir formül bulabiliriz’ açıklıyor.
Sybarite Beauty & Medical Experts merkezinin yöneticisi ve yüz bakımı uzmanı Andrea de Araújo, C vitamini kullanımına takılıp kalmamanın önemini açıklıyor: Eğer cilt yeteri kadar nemlendirilmezse cilde zarar verebilecek hafif bir pul pul dökülmeye neden olur. De Araújo, “Antioksidan olan ve ciltte duyarlılığa sebep olmayan başka birçok aktif bileşen var” diyor. “Hypericum özü olabilir, bu bitkinin yaprakları antioksidanlar açısından zengindir ve nemlendirip onarırken yaşlanmaya karşı da korur. Bunlara ek olarak cildi korumak için tanenler ve flavonoidler içeren cadı fındığı özü kullanabilirsiniz.
Sabahları C vitamini uygulamanın rahatlığını içselleştirmiş olsak da hem sabah hem de gece çift kullanımı göz ardı etmeyin. Santamarina, “Sabahları, UV ışınlarının ciltte neden olduğu hasarı emebilen harika bir antioksidandır” diyor ve ekliyor: “Yüzde 15 askorbik asit ile E vitamini kombinasyonu, güneş yanığı görünümünü yarıdan fazla azaltır. C vitamini ayrıca cildi şehir kirliliğinden koruyabilir. Fraksiyonel lazer yaptırdıysanız günde iki kez kullanmanızı tavsiye ederim çünkü iyileşmeye yardımcı olduğu kanıtlandı.”
C vitamininin en büyük sorunu dayanıklılığıdır, yani çok stabil bir formülasyona sahip değilse kolayca okside olabilir. “C vitamini turuncuya dönüştüğünde bunun nedeni oksitlenmiş olmasıdır ve eğer kahverengiyse onu atma zamanı gelmiştir” diye açıklıyor.
Son olarak Santamarina, 25 yaşından itibaren C vitamini kullanılmasını öneriyor. “Bu, kolajeni parçalayan enzimlerin çoğalmaya başladığı zamandır ve iyi bir C vitamini, bunun sentezini uyarmamıza yardımcı olur” diyor.
